Teatra Jiyana Nu daha önce sergilediği, Hüseyin Kaytan’ın yazdığı ‘Ta’ oyununu Erdal Ceviz’in rejisiyle sahneleyecek. Oyun önce yurtdışında gösterilecek.
Mezopotamya Kültür Merkezi’nin tiyatro topluluğu Teatra Jiyana Nû Hüseyin Kaytan tarafından yazılan “Ta”yı ilk defa 1994 yılında sahneledi. Teatra Jiyana Nú 2000 yılında yeniden gündeme getirdiği ve henüz prova aşamasında olan “Ta”yı en geç bir ay içinde gösteriye hazır hale getirmeyi hedefliyor. Çünkü, temmuz ayı içinde gerçekleştirilecek Avrupa turnesinde, gösteriye hazır durumdaki “Sermola Komara Dinan” ve Memê Alan’la birlikte “Ta”yı da sergilemek istiyor. Rejisini Erdal Ceviz’in üstlendiği oyunda dört oyuncu görev alıyor. Feyyaz Duman (Boyacı Göçmen Çocuk), Yıldız Gültekin (Mirê), Nazmi Qirix (Parsek) ve Kemal Ulusoy (Ta).
‘Ta’ bir çocuktur
Metni okunduğunda “Ta” absürt bir yapıt izlenimi veriyor. Oyuna adını veren ve merkezi kişi konumundaki “Ta” çocukluğunda hem tanığı hem mağduru olduğu katliam ve sürgünle koparıldığı ülkesine dönmek üzere bir gemi inşa etmektedir. Fakat inşa ettiği gemi gerçekte bir darağacıdır. “Ta” varacağı noktanın ölüm olduğunu kabul etmez. Kendini astığında coşkuyla andığı ülkesine dönecek, yeni bir hayat başlayacaktır. “Ta”nın eylemi trajikomiktir. Trajiktir çünkü içten bir kendini adama eylemi vardır. Fakat trajik açmazı nesnellikten değil, yanılsamaya dayalı öznel bir kurgudan kaynaklanır. Bu, “Ta”nın eylemini komik hale getirir. “Ta”nın sorunu dönmek için yanıp tutuştuğu ülkesinin somutluğu içinde algılamaktan kaçmasıdır. Eğer gerçekten isteniyorsa, oraya nasıl gidileceği aslında bellidir. Mesela trenle. Nitekim sevgilisi ülkeye dönüşü bu yolla gerçekleştirmiştir. “Ta” ne ülkeye dönüşü bu yolla gerçekleştirmiştir ne de düşürülmüşlüğün belirlediği konumunu benimseyip sürdürebilir. Sürüklendiği açmaz onu intihara götürür.
Oyunun rejisini üstenen Erdal Ceviz metni yeniden yorumladıklarını, sahnelerin değiştirilip uzatıldığını, oyun kişilerinin yeniden ele alındığını ve metne Boyacı Göçmen Çocuk figürünün eklendiğini belirtiyor. Bu tür değişikliklere giderken amaç metnin soyut görünen yapısını değiştirmek ve ‘Ta’nın konumunu somutlaştırmak Böylece “Ta”nın absürtlüğe varan açmazı korunuyor ama oyun yapısının absürt bir izlenim bırakmasının önüne geçiliyor. Hüseyin Kaytan’ın yazdığı metnin hareket noktası olmakla birlikte, masa başı dramaturji çalışmaları, sahne üzerindeki doğaçlamalar ve salondan gelen önerilerle yeni bir metin oluşturuluyor.
İlk yorum yapan siz olun