Türkiye AB sürecine girdiğinde, tepki hareketi veya seyirci olmanın ötesinde müdahaleci olabilmek, işbirliği olanaklarını geliştirmek sol muhalefetin başlıca sorunlarından biriydi. Bu durum hâlihazırda devam ediyor. AB ile bütünleşmeye dair kabaca üç yaklaşımdan söz edebiliriz.
Zaman zaman prova çalışmalarını ve son olarak genel provasını izlediğim, Teatra Jiyana Nû tarafından sahnelenen "Ta"nın, post-absürd akımlarını çağrıştıran bir yapıya sahip olduğunu 2000'de Yeni Gündem gazetesine yaptığım haberde belirtmiştim.
Türkiye'de 1980 sonrasında amatör sanat faaliyetlerinin aşın gerilediği bir dönem yaşandı. Doksanlı yıllara doğru 12 Eylül darbesinin ağırlığı hafiflemeye başlarken amatör sanat faaliyetlerinde yeniden bir canlanma başladı. Canlanma kalıcı olamadı.
Dost Kitabevi tarafından Türkçeye çevrilip yayınlanması beklenen Patrice Pavis'nin Tiyatro Sözlüğünde, kültürlerarası tiyatrodan (theatre interculturel) 'açıkça tanımlanmamış bir kategori' olarak söz edilir. Yazara göre kültürlerarası tiyatro hâlihazırda bir eğilim veya oluşum halinde bir harekettir.
MKM Tiyatro Birimi tarafından Erdal Ceviz'in rejisiyle yeniden yorumlanan Hüseyin Kaytan'ın 'Ta' oyununun ilk gösterimi Avrupa'da yapılacak.
Sahnede kültürlerarası ifadeyi zorlu hale başlıca faktör sözdür. Söz öne çıktığı ölçüde, o dili bilmeyenler için sahne yapıtının algılanması olanaksız hale gelir. Fakat bir sahne ya da bedensel devinim, müzik ve görüntü ağırlık kazanmaya başladığında algılama olanakları genişler.
Çokkültürlülük konusu ele alınırken, aşın basitleştirildiğinde yol açıcı olduğuna inanmadığım bir tema sık sık tekrarlanıyor: Farklılıkların özgürce bir arada yaşaması. Kültürlerin etkileşime girm
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi bir hayal olmanın ötesine geçip ciddi bir olasılığa dönüşünce, 'demokratik istikrar' diyebileceğimiz bir zorunlulukla karşı karşıya kalındı. Hiç kuşkusuz demokratik istikrarın karar verici unsurlarından birini Kürt sorunun çözümü oluşturuyor.
Teatra Jiyana Nu daha önce sergilediği, Hüseyin Kaytan'ın yazdığı 'Ta' oyununu Erdal Ceviz'in rejisiyle sahneleyecek. Oyun önce yurtdışında gösterilecek.
Geçen haftaki yazımda film öğesinin gösteri içinde eklektik durmamasının önemli olduğunu, aksi takdirde tiyatroda film kullanımının salt göz boyamaya hizmet edebileceğini belirtmiştim. Gösteride film öğesine yer verildiğinde, 'sinetiyatro' denilebilecek bir durum yerine sinema ve tiyatroyu kabaca yan yana getiren eğilimler ortaya çıkabilir.