İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ömer Faruk KURHAN Yazı Arşivi

Entelektüelin Siyasi İşlevi -I-

Fransız filozofu Michel Foucault'nun Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan 'Entelektüelin Siyasi İşlevi Üzerine' adlı kitabını okuduğumda, bir kez daha lise yıllarından itibaren tartışmaya başladığımız bazı temalar kafamda canlandi.1980'in hemen ardından, zaman zaman sosyalist devletlerin konumunu sorgulayan bazı tartışmalar yapıyorduk.

Her Renk Bir Hayattır

“İdam Provaları”nın yazarı Kemal Orgun tiyatroyla Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nde öğrenci olduğu yıllarda tanışmış. Tiyatrocu kimliğini benimsemesi ise 1992’de EMzopotamya Kültür Merkezi Tiyatro Birimi’nde çalışmaya başlamasından sonra gerçekleşiyor. Oyunculuk, mizansen ve oyun yazımı alanlarında faaliyet gösteriyor. 1999 yılında yazmaya başladığı “İdam Provaları” son biçimini 2000 yılında almış. Bu oyun dışında yazdığı kısa ve uzun başka oyunları var.

Vizontele

Tanıtım biçimi olsun galasında yaşatılmaya çalışılan hava olsun 'Vizontele' Türkiye'de Hollywood teknikleriyle iş gören bir sinema trendinin devamına işaret ediyor. Bununla birlikte, film kadrosu göz önünde bulundurulduğunda 'Vizontele' için 'Bir Beşiktaş Kültür Merkezi Filmi' demek çok abartılı olmaz. Esas olarak tiyatro ürünleriyle tanınan bir topluluk olarak BKM ailesinin 'Vizontele'ye damgasını vurması hiç de Hollywoodvari bir tutum değil.

Tiyatroda Seyirci Krizi -II-

Sahne yapıtı kendini ancak seyirciyle birlikte var olduğu, eğer seyirci yoksa fiili varlık gösterme şansını yitirdiği için, tiyatroda alımlayıcıya ulaşmak özel bir önem taşır. Yazı, görüntü veya sesle kaydedilmiş sanat yapıtları, için aynı şey söylenemez. Bir roman ya da bir film umutla alımlayıcısını beklemeyi sürdürebilir.

Tiyatroda Seyirci Krizi-I-

Birkaç hafta önce, Hıncal Uluç Sabah gazetesindeki köşesinde özel tiyatroların yaşadığı seyirci kriziyle ilgili bir yazı yazmıştı. Nedim Saban’ın şu değerlendirmesine karşı çıkıyordu: “Haldun Dormen, seyirciyi dolaptan kız çıkarmaya alıştırdı. Her tiyatrodan bu beklenmeye başladı. Biz de bir ara bu tuzağa düştük. Ama tiyatro seyircisinin azalmasında bu basmakalıp işlerin payı büyük...” Hıncal Uluç 1960'lı yılların Türkiye'sinde bulvar komedilerinin yayılmasına ön ayak olan Haldun Dormen'i savunurken, tiyatro seyircisinin oluşturulmasında ve seyircinin derinlik sahibi tiyatro oyunlarına yöneltilmesinde bulvar komedilerinin önemli rol oynadığını belirtiyor. Seyirci kaybına esas olarak anti-burjuva tiyatro hareketinin yol açtığını da ekliyor: "Bu "Epik Devrim" döneminde gençlerin gerçek tiyatroya gitmeleri “Burjuva eğlencesi".

Tiyatroda Dramaturji -l-

Yunanca 'dramaturgia' kelimesi bir dram yapıtı oluşturmak anlamına geliyor. Fransızca'da 'dramaturgie' deniliyor ve Türkçe'ye Fransızca telaffuzuyla giriyor: Dramaturji. Zana Farkinî'nin hazırladığı ve İstanbul Kürt Enstitüsü tarafından yayınlanan Türkçe-Kürtçe Süzük’te 'dramaturji'nin karşılığı olarak şu kelimeler öneriliyor: Dramnivîsî, dramaturjî, leyznivîsî. “Dramnivîsî” Türkçeye 'dram yazımı', ' leyznivîsî' ise 'oyun yazımı' olarak çevrilebilir.

Avrupa Birliği’ne Evet mi Hayır mı?

Türkiye AB sürecine girdiğinde, tepki hareketi veya seyirci olmanın ötesinde müdahaleci olabilmek, işbirliği olanaklarını geliştirmek sol muhalefetin başlıca sorunlarından biriydi. Bu durum hâlihazırda devam ediyor. AB ile bütünleşmeye dair kabaca üç yaklaşımdan söz edebiliriz.

‘Ta’ post-absürd mü?

Zaman zaman prova çalışmalarını ve son olarak genel provasını izlediğim, Teatra Jiyana Nû tarafından sahnelenen "Ta"nın, post-absürd akımlarını çağrıştıran bir yapıya sahip olduğunu 2000'de Yeni Gündem gazetesine yaptığım haberde belirtmiştim.

Amatör Sanatın Durumu Üzerine

Türkiye'de 1980 sonrasında amatör sanat faaliyetlerinin aşın gerilediği bir dönem yaşandı. Doksanlı yıllara doğru 12 Eylül darbesinin ağırlığı hafiflemeye başlarken amatör sanat faaliyetlerinde yeniden bir canlanma başladı. Canlanma kalıcı olamadı.

Türkiye Tiyatrosu ve Yerel Çokkültürlülük

Dost Kitabevi tarafından Türkçeye çevrilip yayınlanması beklenen Patrice Pavis'nin Tiyatro Sözlüğünde, kültürlerarası tiyatrodan (theatre interculturel) 'açıkça tanımlanmamış bir kategori' olarak söz edilir. Yazara göre kültürlerarası tiyatro hâlihazırda bir eğilim veya oluşum halinde bir harekettir.

tr_TRTurkish